ANTALYA TARİHİ :

Antalya nın  M.Ö. 2000 yıllarından öncesi  antik dönemde  genel yaşam hakkında  belirli kesin bilgiler yoktur. Fakat şehrin 25 Km batısında bulunan Beldibi Mağarası nda ve  Yağca köyündeki Karain Mağarası nda Yontulmuş taş devrine ait insan ve hayvan kalıntıları ile çakmak taşından yapılma el aletleri kalıntıları bulunmuştur.  M.Ö. 1184 yılında Truva Savaşlarında  Komutan Agamemnon un zaferi  sonucu Truva düştüğü yıllarda Antalya bölgesinde yerli bir halkın olduğu biliniyordu ancak detaylı bilgiye rastlanmamıştır.  Troy un düşmesinden sonra bazı  gruplar Çanakkale  tarafından   Antalya tarafına gelirler bunların  büyük bir kısmı Pamfilya bölgesine yerleşir bir kısmı da Kilikya tarafına yerleşir. Antalya nın yani o zamanki Pamfilya nın tarihide M.Ö. 1100 yıllarında yazılı olarak. ve yapıt larla tarihte başlar. Perge de bulunan birkaç heykel de bu insanlarla ilgili yazıtlar bulunmuştur.
Pamfiya nın anlamı  ‘’ Irkların ülkesi ‘’ demektir, İnsanların kolay yaşayabileceği bir iklime sahip olan Antalya bu nedenle binlerce yıldır birçok ırkı barındırmış ve sahiplik için büyük savaşlara sahne olmuştur. Truva savaşından 100 yıl sonra kuzey Avrupa dan DOR saldırıları başlamış ve tüm Pelopones ( Bu günkü Yunanistan)  Dorların  egemenliğine geçince ülkeden kaçış başlamıştır.  Greek ler Ege adaları üzerinden İonia  ve Aiolis bölegelerindeki yaşayan Efes – Bergama- Hierapolis ( Pamukkale ) – Sardis gibi şehirlerdeki insanları da tetikleyerek iki büyük göç dalgası ile Pamfilya ya gelmişler Side , Perge, Aspendos kentleri  oluşturmuşlardır.. M.Ö. 1100 yılları. Grekler Pamfilya ya yerleştikten ve şehirleri oluşturduktan sonra 500 – 600 yıl kadar durgun kayda değer bir savaş veya yeniliğin olmadığı karanlık bir dönem vardır. Bu dönemde bölgede küçük krallıklar vardı. Pamfilya M.Ö. 700 -546  da Lidya egemenliğinde kalır ve Lidya nın son Kralı Krezüs topraklarını Pamfilya ya kadar genişletmiş Likya ve Kilikya krallığı haricinde tüm bölgeyi topraklarına katmıştır.  Persler Anadolu yu işgal edince M.Ö. 546 da  Lidya nın son kralı Krezus ile Pers Kralı Kyros ile Sardiste yaptığı savaşı kaybeder ve Persler Anadolu ya ve Pamfilya ya hakim olurlar. M.S. 333 yılına kadar Perslerin hakimiyetinde kalan Pamfilya Makedon Kralı Büyük İskender  in Anadolu yu  fethi ile  Büyük İskender in eline geçer ( Termessos ve Sillyon kentleri  Hariç ) ve İskender in  erken ölümü ile Komutanlarından Antigonosu n yönetimine kalır. İpsos savaşında Antigonos yenilir ve ölür M.Ö. 301 de  Bergama Kralı II Attolos Pamfilya nın batı bölgesini işgal eder ama Romalıların önemli limanı olan Side yi işgal etmeye cesaret edemez  ve adı  Attelia olan Antalya  şehrini kurar.  Kral Attalos M.Ö. 133  de öldüğünde  çocuğu olmadığı için Attaelia Romalıların hakimiyetine  girer. M.Ö. 129 küçük Asya kurulur ve M.S 200 yıllarına kadar bölgede korsanlık ve küçük kentlerin olduğu devir vardır. M.S. 200 yıllarında Hristyanlık bölgede yayılır ve Bizans hakimiyeti ile M.S. 600 lara kadar Antalya çok gelişmiştir ticaret ve nüfus artmış surların dışına taşmıştır. M.S. 700 yıllarda bölgeye  Kıbrıs dahil olmak üzere Müslüman Araplar hakim olur. Bizans İmparatorluğu M.S. 1120 – 1206 yıllarında  Antalya bölgesinin hakimidir. Ancak 1207 yılında Selçuklu Sultanı Gıyasettin Keyhüsrev tarafından ele geçirilmiştir. Bu dönemden sonra Attelia türklerin hakimiyetine girmiştir ve şehirde Müslüman  Türk kültürü izleri başlamıştır. Medreseler, Camiler, Kütüphaneler Selçuklular zamanında inşa edilir ve 1301 yılında Sultan  I Murat zamanında Osmanlı İmparatorluğu denetimine girer ve hala Türkiye Cumhuriyetinin 07 nolu şehridir.
Eviya Çelebi seyahatnemesinde Antalyayı şöyle anlatır ‘’ üç tarafı bahçelerle çevrili, kale içinde dar sokakları olan şehrin 4 mahallesi ile üç bin ev bulunduğu, kale dışında ise 4 Rum Mahallesi ile 20 Türk Mahallesi olduğu. Limanda  200 gemi barınabileceği ‘’ yazar. Antalya kurulduğundan bu yana Akdeniz Bölgesinin Tüccarları için Avrupa ve Asya arasında çok önemli bir liman kenti ve Pazar kenti olmuştur.

 

Antalya Coğrafi yapısı :

Antalya Nehirleri ;

Aksu Çayı , Köprüsu çayı, Manavgat çayı, Diden çayı, Gazipaşa çayı, Alara çayı,Dim Çayı, Kargı çayı, Karaman çayı ve Korkuteli çayı dır.
 

Antalya Gölleri ;

Ova gölü , Söğüt Gölü ( Denizden yüksekliği 1345 metre olup kışın donar derin değildir ) Karagöl. Antalyanın 2 de barajı vardır Alakır Barajı ve Oymapınar barajı.
 

Antalya İklimi :

Antalyada tipik Akdeniz iklimi hakimdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Nem oranı çok fazladır Temmuz ve Ağustosta gündüzleri açıkta dolaşılamaz . Marmaris iklimi ile kıyaslandığında daha nemlidir.Yazın öğleden sonra denizden gelen meltem rüzgarı sahillere serinlik verir.  Dağlar kışın karlıdır ama sahillerde denize girilmektedir. Saklıkent Kayak merkezi Antalya ya 1,5 saat mesafededir.

Antalya Bitki Örtüsü : 

Antalya Tarımı :

Antalya Hayvancılığı :

Meraların azalması nedeniyle hayvancılık gerilemiştir. Orman koruma kanunu sonrası keçi ve koyun yetiştiriciliği çok azalmıştır. Sığır yetiştiriciliği ise süt ve et ürünlerinin üreticiye para balık çeşitleridir.kazandırmamasından çok azalmıştır. Balıkcılık İskandinav ülkeleri igibi çok modern ve bilimsel olmasa da  Akdeniz balık çeşitliliği bakımından hayli zengindir. İstakoz, karides,  kalamar, Orfos, akya, fangri, mercan, lahoz, trança, çipura, karagöz, levrek başlıca balık çeşitleridir. Bodrum denizi ve koyları ile Didim Akbük koyu  ve açık denizlerindeki balık çeşitliliği ile benzerlik olsada Ege denizi amatör olta balıkçılığı için balık çeşidi va sakinliği bakımından daha avantajlıdır.

Antalya sanayisi :
 

Antalya Ulaşımı :


Antalya ya karayolu ile Kuzeyden, doğu ve batıdan gayet güzel yollarla ulaşılmaktadır.Ayrıca Kemer – Belek – Alanya – side – Lara –Kundu gibi turizm merkezlerine yapılan yol çalışmaları yeni tünellerle  çok kısa ve rahatlamış çift yön yollarla ulaşım kolaylaşmıştır. Antalya havaalanı uluslar arası standartların üzerinde çok modern bir havaalanı olup Ayrıca Gazi Paşa ya ikinci bir havaalanı açılmıştır.  2014 nüfus sayımında 2.290.000 olan Antalya nüfusu yaz aylarında çok daha fazla  artmaktadır. İzmir den Antalya ya ulaşım kara yolu ile Burdur üzrerinden veya hava yolu ile yapılır. 

Antalya Mutfağı :
 

Antalya yöresel yemekler kabak çintmesi, hülüklü çorba, palize,  taratorlu piyaz , zerde,  Toros salatası, hibeş, tandır kebabı, Finike usulü muz tatlısı, Arap kadayıfı. sac kavurma dır. Evlerde yapılan portakal, bergamot, limon ve greyfurt reçelleri tatilcilerin dönerken mutlaka evlerine aldıkları yöresel üretimlerdir.

 

ANTALYA TURİZMİ :

ANTALYA GEZİLECEK YERLER
 

Kaleiçi :

Düden Şelalesi : 

Dağlardan kopup gelen bazen yüzeyden bazen birden kaybolup yeraltından akan sonra tekrar yüzeyden akan düden doğanın harika bir köşesidir. Şehir merkezine kente 10 km uzaklıktadır. Şelaleler ve mağaralar Antalya nın doğal güzellikleridir. Mesela Alanya  Damlataş mağarası gibi. Lara otelleri nde kalanlar birkaç saatliğine düden şelalesini görebilirler.
 

Konyaaltı Plajı : 

Antalya dan Kemer tarafına giderken upuzun sahili ile şehrin gerdanlığı gibidir.  Plaj ve sahil yaz kış insanların yürüyüş yolu ve denize girilen uzun plajı olan Antalya tatili yapanlara hareketli bir yerdir. Sagil boyunca bulunan Restoranlar, kafelerde  her türlü yemek ve içecek ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, ekonomik tatil için ucuz Antalya oteli bulabilirsiniz.
 

Aspendos Tiyatrosu :

Tahminen  2000 yıl önce yapılan ve hala ayakta olan antik Aspendos tiyatrosu o zamanların teknolojisi ile üzeri örtülüyormuş. Ülkemizin  de en önemli antik tiyatrolarından biri olup halen günümüzde bazı etkinliklere ve konserlere ev sahipliği yapmaktadır. Ekonomik Antalya otelleri fırsatı ile gelen tatilciler mutlaka burayı ve Side , Perge gibi antik şehirleri görürler.
 

Myra Antik Kenti :

Perge Antik Kenti : 

Simena Antik Kenti :

Olimpos Antik Kenti :

Adrasan Dalış Turu :

 
Olimpos Paraşüt Turu :

Rafting Dim Çayı :

Tahtalı Teleferik Turu: